Hiç kimse sen değil.
Senden sonra hayatıma giren hiç kimse sen değil sevgilim. Çünkü ben senden sonra hayatıma kimi soktuysam aslında hepsinde seni yaşadım. Onları öperken seni öpmek istedim. Kilometrelerce uzakta olsan bile. Sana dokunamıyor olsam bile. Seni yeniden sahiplenemiyor olsam bile, seni hissetmek istedim işte. Onlara sarıldığımda, sana sarılmak istedim. Hani sana sarıldığımdaki huzurum vardı ya. Tam da onu yaşamak istedim. Seninle beraber hemde. Sen olmasan da ben yaşamak istedim işte. Çaresizce, umutsuzca.
Sen yoksun. Yanımda değilsin. Sana sarılamıyorum, sana dokunamıyorum. Belkide benden sonra sana başkası sarılıyor. Bunu her ne kadar kendime yedirmek istemesem de sarılıyor işte. Peki ya aklına geliyor muyum? Beynini kemiriyor muyum? Ya da başkasına sarıldığında huzursuz oluyor musun? Benim tenime ihtiyaç duyuyor musun o an? Veya başkasını öperken birden aklına yaşadıklarımız gelip “napıyorum ben ya” deyip geri çekiliyor musun? Apar topar eve gidiyor musun? O taksideyken bana karşı yaptığın hataların aklına geliyor mu? Gerçekten pişman oluyor musun? Elin telefona gidiyor mu? “Çok kötüyüm buluşalım” cümlelerini söylememek için kendini zor tutuyor musun? Başkasıylayım düşüncesinden gerçekten korkuyor musun?
Merak etme sen benim hep aklımdasın. Ben senden sonra herkesi sana benzettim. Umut işte. Kimse beni ‘sen gibi’ merak etmiyor. Kimse beni ‘seni gibi’ kıskanmıyor. Kimse bana ‘sen gibi’ dokunamıyor. Dokunamıyor işte. Sanırım ben de öyle hissetmek istemiyorum. Ve en önemlisi kimse beni ‘sen gibi’ sevemiyor. Hadi gel artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder