5 Kasım 2012 Pazartesi

Her cümlesiyle hayata tutunduğun adamın, tek bir kelimesi yerle bir ediyor bir gün kalbini. Gözlerin uzaklara dalıp gidiyor sürekli. Ondan nefret etmeyi deli gibi dilerken, dönmesini de diliyorsun aldığın her nefeste. Dönse de eskisi gibi olamayacağınızı biliyorsun aslında adın gibi ama daha hiç doyamadığın adamın, başkasının olması ihtimali bile fazlasıyla yakıyor canını. Her defasında titreyen ellerini sigaraya uzatıp, daha sonra ona verdiğin sözü hatırlayıp geri çekiyorsun. Sanki o sana verdiği tüm sözleri tutmuş gibi..Kim görse bu içler acısı halini “geçecek, atlatacaksın” diyor. Umursadıkları falan da yok üstelik. Tek yaptıkları kendi vicdanlarını rahatlatmak. Seni anlıyorum diyorlar ama asla anlayamıyorlar, anlayamazlar. Çünkü kimse yaşamadı onu, senin gibi. Senin gibi aldığı her nefeste içinde sonsuz bir sevgi büyütmedi kimse ona karşı. Kimse gülüşüne tapmadı onun. Kimse boynunun kokusunu özlemedi gecelerce. Gecelerce başını yastığa basıp hıçkıra hıçkıra ağlamadı. Kimse sesini özlediği için gecenin bir vakti gizli numaradan arayıp, birkaç dakika sonra dayanamayıp kapatmadı. Kısacası kimse sevmedi onu senin gibi. Bunu anlamasını diliyorsun hala. Anlasın ve dönsün istiyorsun. Bitmesine yol açan her hareketi için pişman olup dönsün, eskisi gibi sarılsın istiyorsun. Ne o dönüyor, ne sen bir an bile onu sevmekten vazgeçiyorsun. Sadece zamana bırakıyorsun bir şeyleri. Ondan vazgeçmek için değil, onu unutmak için değil. Bu verdiği acıya alışmak için, onun da özlemesi için

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder