Bazen sana çok kızıyorum. Bazen tüm gücüm tükenene kadar vurmak istiyorum sana, öfkemi kusana kadar durmadan küfretmek belki de. Asla tam olarak gidemeyişinin beni ne kadar yorduğunun, yıprattığının farkında değil misin? Gidiyorsun, gidiyormuş gibi yapıyorsun. Günler, haftalar geçiyor aradan. Ne sesini duyuyorum, ne yüzünü görüyorum, ne tek bir kelime ediyorum seninle. Özlüyorum ama bir süre sonra unutur gibi oluyorum doğrusu. Sonra tam aklımdan çıkmaya başlamışken birden gelip yine hayatımın merkezine oturup, tekrar beni mahvetmen çok bencilce. Canın ne zaman isterse bana gelmen, daha sonra bıkıp tekrar ona dönmen, bunlar paramparça ediyor insanı.
Sen bilmezsin tabi, nereden bileceksin. Sen hep sevilen taraf oldun değil mi? Hiç kimseyi kendinden fazla sevmedin ki sen. Kimse için böyle deli olmadın ki. Kimsenin duygularını kendininkilerden çok umursamadın. Çünkü bencilsin, çünkü birini sevmenin nasıl bir şey olduğunu bilemeyecek kadar, sevginin fedakarlık gerektirdiğini bilemeyecek kadar bencilsin. Sen istediğin zaman gelirsin, istediğini yapar, sonra sıkılınca hiçbir şey olmamış gibi çıkarsın insanın hayatından. Arkanda bıraktıkların, kırıp döktüklerin umrunda olmaz ki senin.
Ama içim rahat, bir gün sende tadacaksın çünkü bu duyguları. Tattıran ben olmam belki ama bir başkası da olsa karşındaki, sende bunları yaşayacaksın. Kimse yaşattıklarını yaşamadan ölmez çünkü. O gün anlayacaksın belki de, ne yaptım ben diyeceksin kendi kendine. Oturup üzüleceksin bencilliklerine. Her şey için çok geç olduğunu anladığında ben gerçekten mutlu olacağım. O gün bir gün gelecek, inanıyorum ben. Sen pişman, ben mutlu olacağım. Söz veriyorum böyle olacak. Sen geleceksin ve ben çoktan senden gitmiş olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder