Özlemekten sakın korkma, biraz acıtacak ama söz veriyorum geçecek, sen hatırlamaktan korkma sakın. Unutmaya da çalışma. Ben denedim, olmuyor da zaten. Unutmaya çalışmak daha çok can yakıyor.
2 Aralık 2012 Pazar
“Senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim” derken ne kadar ciddiymişim; ne kadar sevgiyle söylemişim, ne kadar da terkedişini içime yediremeyip hırçınlıkla seni her zaman isteyeceğimi belli etmişim. Ne kadar geçti bilmiyorum. Kaç hafta oldu, sahi aylar mı geçti? Ben saymadım. Ben gittiğini bile yeni yeni idrak ediyorken kalkıp kendimi gittiğine alıştırmadım. Bilmiyorlar da zaten ayrıldığımızı çoğu kimse, anlatmıyorum. Anlatamıyorum. Gücüm yok. Sorduklarında buruk bir gülümsemeyle “Böyle olması gerekiyormuş” diyorum. Olgunlukla karşıladığımı sanıyorlar, olgunluk mu? Ben henüz karşılayamamışken bile ne olgunluğundan bahsediyorlar? Beni tanımıyorlar. Sen de tanımıyorsun zaten. Gideli ne kadar oldu? Sayamadım diye diye ayları mı geçirdim? Ben sensizliğe alışmış olamam. Olmamalıyım. Olmayacağım. Gitmedin de zaten sen, geleceksin; halletmen gereken bir kaç iş, geçmesi gereken bir kaç sene ve kısalması gereken kilometreler var. O kadar. Ama geleceksin, biliyorum. Çünkü severek ayrılanlar, ayrı kalamazlar. Kim girerse girsin hayatlarına unutmazlar, anımsamazlar belki bir süre ama asla unutmazlar. Sen de unutmayacaksın. Güçlü olmakla zerre alakası yok, istersen dünyanın en dayanıklı adamı ol yine de yakacaksa yakar içini aşk, “işlemiyor bana” diyemezsin. Hele sen, benim için? Asla. Dedirtmem. Demeyeceksin de zaten. Orada olacağım hep, tıpkı senin bende olduğun yerde, sol tarafında, küçük bir nokta, avucun hissedecek çoğu zaman atışımı, biraz burkulacak için özlemimle sonra geçecek. Özleyeceksin, özlemek acıdır, bilirim. O acı dediğim eylemi, özlemi yazarken bile sen geçiyorsun aklımdan. Çıkmıyorsun gerçi, unutmuşum. Özleyeceksin diyordum, burkulacak için biraz, hep bir yarım kalmışlık, eksiklik hissedeceksin. Hayatına alacağın herkese onu sevdiğini söyleyip, ayrıldıktan sonra heves olduğu ve bunu zamanla anladığını söyleyeceksin. Böyle olacak. Kafanı sallama sağa sola ya da salla, farketmez. “Haklıymışsın” cümlesini sonradan duymak daha çok hoşuma gidiyor. Canın acıyacak. Çünkü bizim yaşadıklarımızdan çok yaşayamamışlıklarımız var. Bizim hayallerimiz var. Bizim henüz içine girmediğimiz fakat her pazar gününü uyuyarak geçireceğimiz ve sanırım sırf ben sevmiyorum diye misafir kabul etmeyeceğimiz evimiz var. Bizim, benim zorumla, beni kıramadığın için çıkacağımız alışverişler, gideceğimiz maçlar var.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder