hayır, sandığın gibi olmadı. gidişin, öyle kolay bir şey değildi benim için. öylesine bir gidiş değildi seninki. sen sadece gitmedin ki hem. geride bıraktıkların ve götürdüklerin de oldu. mesela, giderken beni de götürürdün. ayırdın ruhumu bedenimden. ruhsuz kaldım gidişinle. sadece yaşıyordum, öylesine, herhangi bir şey gibi. nefes alıyordum sadece. buna yaşamak denebilirse, yaşıyordum. sadece ihtiyaçlarımı karşılıyordum. yemek, sigara, su, uyku. başka hiçbir şey yok.
senin sandığın gibi, gidişinin ardından, ayakta dimdik duramadım. biliyordun zaten bunu. farkındaydın. ama yine de gittin. ben, yüzmeyi bilmeden, kocaman bir okyanusa düşmüş gibiydim. çırpınmayı denedim, unutmayı, hiç yaşanmamış saymayı denedim. ama olmadı. sonunda bıraktım kendimi. sen nereye sürüklersen, ölü bedenimi.
bilmiyorum, bilemiyorum. nasık böyle oldum, nasıl böyle bağlandım. nasıl da ciğerlerime hapsettim kokunu. öylesine benimsemişim ki seni, benden gittiğinde, kendimi bulamadım. hala arıyorum. nerede bıraktın acaba ruhumu, hangi ateş söndürecek, gönlüme bıraktığın buzu. bilmiyorum. olsun. ben yaşıyorum, buna yaşamak denirse.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder