19 Ocak 2013 Cumartesi


Güzel şeylerin beklenmedik anlarda gerçekleştiğine hep inanmışımdır. Bana gelişin gibi mesela. Aniden. Hiç ummadığım bir anda, hiç ummadığım birinin hayatıma girip daha sonra hayatımın tümü olacağını nereden bilebilirdim ki? Günden güne içime işleyeceğini, git gide içimde büyüyeceğini..

Sonra aniden çekip gideceğini elbet. Beni yapayalnız, kocaman bir boşlukta bırakıp terk edeceğini tahmin edemediğim için üzgünüm. Hep yanımda kalacağını söylediğinde bunu gerçekten yapıp, beni mutlu edeceğini sanmıştım. Sol yanımda yerini alıp, çekip gideceğini değil. Aynı anda içimde seni dolu dolu yaşarken, sensizlikten kıvranmak değildi istediğim.

Sana “nefesim” derken bu kadar ciddi olduğumu ben bile bilmiyordum doğrusu. Gittiğinde nefes almak zor hale geldiğinde anladım. Ölüm gibi bir şey olmuştu sanki içimde. Hiç bitmeyen bir cenaze töreni gibi bir şeyler işte. Boğazımda duran bir yumru, her an akmaya hazır gözyasları, hepsi seni arıyordu her gece. Her gece cenazeni yapıyordum içimde. Ölüm gibi bir şey oluyordu ama hiç öldüremiyordum seni derinlerde bir yerlerde.

Beklemiyorum ben seni. Demiştim ya, güzel şeyler onları beklemediğin anlarda seni bulur.
Ben beklemiyorum seni.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder