2 Mayıs 2013 Perşembe


Aşk-ı Memnu'yu ne kadar sevdiğimi anlatmama gerek yok sanırım. Seneler geçti hala tekrar bölümlerini ilk seferki gibi izliyor, Bihter'in ölümünü yıllardır kabullenemiyorum. Neden bilmem benim için bir diziden çok daha fazlasıydı Aşk-ı Memnu. Düğün dernek mutlu sonla biten sahte dizilere inat, ölümle, kanla, mutsuzlukla bittiği için bu kadar gerçekçi gelmişti o yalan gösterişi belki de.

İşte Aşk-ı Memnu 5 yıl sonra...

Adnan Ziyagil: Bihter'in ve Behlül'ün ihanetiyle yıkılmıştır. İş hayatındaki itibarı da yerle bir olmuş, işleri git gide kötüleşmiştir. O eski zengin hallerinden eser kalmamıştır. Kimsenin yüzüne bakamadığından şirketti komple devredip Matmazel ile birlikte Paris'e yerleşirler. Adnan Bey Paris'de ufak bir oymacı kakmacı dükkanı açar. Yeteneksiz olduğundan işleri burada da bir türlü iyi gitmez.

Nihal Ziyagil: Behlül onu Bihter'le aldattığı için değil, Behlül'le evlenemediği için kafayı yemiştir. Hayattaki tek isteği ve arzusu Behlül'le evlenmek olan Nihal, isteği bu saatten sonra asla gerçekleşmeyeceği için delirmiş, bir sinir hastalıkları hastanesinde senelerce tedavi görmüştür. Zaten eksik olan tahtaları iyice eksilmiş, bir türlü iyileşememektedir. İçten içe Behlül geri dönmesini diler. Kaçalım dese kaçıp gidecektir salak.

Bülent Ziyagil: Ailesindeki herkesin amı götü dağıtmasından sonra Bülent'de ergenlik dönemini kolay atlatamaz. Liseyi yurtdışında okumak istediğini söyleyip bu çarpık aileden uzaklaşmaya çalışır. Yurtdışında uyuşturucu ve alkol bağımlısı, sorunlu bir çocuk olur. Sürekli tutuklanır, isyeeeaaan diye dolanır oralarda. Aile büyükleri onun arkasından "Çok sessiz sakin bir çocuktu, nasıl böyle oldu anlamadık." diye söylenirler.

Behlül Haznedar: Bihter'in intiharıyla hayatı alt üst olmuştur. Saçı sakalı birbirine karışmış bir şekilde mezarlıkta homeless olarak yaşamıştır bir süre. Kaçak yollardan yurtdışına çıkıp, New York sokaklarında dilenirken zengin bir tarafından keşfedilir ve mankenlik vaadiyle kandırılır. New York'lu zengin kadınların seks kölesi olur. Girdiği bataktan senelerce kurtulamaz. Ne de olsa Bihter'in ahını almıştır...

Firdevs Yöreoğlu Özder: Bihter'in ölümünden sonra yüzüne inme inen Firdevs Yöreoğlu azimle ve çok çalışmayla kolay toparlanır. Fiziği eskisinden de iyi hale gelmiş, Çetin Özder ile mutlu bir izdivaç gerçekleştirip gücüne güç katmıştır. Bihter'in ölümünden Behlül ve Ziyagil ailesini suçlamaktadır. Hayatını onları bitirmek için yaşar. İstanbul'un en ünlü patroniçesi olmuş, herkese sözünü dinletmektedir. Adnan'ın işlerinin kötüye gitmesinde de, Bülent'in uyuşturucu bağımlılığında da, Nihal'in yanlış tedavi ile iyileşememesinde de hep onun parmağı vardır. 

Matmazel Deniz Hanım: Nihayet amacına ulaşmış Adnan Ziyagil ile evlenmiştir. Adnan beyin yıkılmış halinden resmen faydalanmış, "Buralarda duramayız artık." diye adamı resmen Paris'e kaçırmıştır. Adnan bey beş parasız olduğundan oturma izni için Matmazel ile evlenmesi gerekmiştir. Formaliteden de olsa 30 yıl sonunda Adnan Bey ile evlenebildiği için Matmazel kaşarından mutlusu yoktur.

Peyker & Nihat: Peyker 5 yıl içinde 5 çocuk daha doğurmuş, evleri çocuk yuvası gibi bir hal almıştır.Nihat babasının işlerini devralmış, sürekli çalışmakta, eve uğramamakta, uğradığında ise Peyker'i hamile bırakmaktadır. 

Hilmi Bey: Hayattaki tek amacı Ziyagil ailesini ve Firdevs Yöreoğlu'nu bitirmek olan Hilmi Bey amacına ulaşmıştır. Bihter'in ölümü ile Firdevs Yöreoğlu ile uğraşmaktan vazgeçer. Ziyagil ailesinin ise allah zaten belasını vermiştir. Bu mutlulukla bütün şirketi sünepe oğlu Nihat'a devredip Aynur hanımla birlikte bitmeyen bir dünya turuna çıkar. Tropik meyvelerden kolyeler takıp, çiçekli gömlekler giyerek güzel bir hayat sürmeye başlar.

Cemile: Beşir'in ölümüyle yıkılır. Nihal'in suçu olduğunu düşünür. Firdevs Yöreoğlu'yla işbirliği yapıp Nihal'in yattığı hastanede hasta bakıcı olur. İlaçlarını değiştirir, tedavisinin aksamasına sebep olur. O da kafayı sıyırmıştır, aklı başında değildir. Hastanedeki sürekli öksüren 75 yaşındaki dedeyi Beşir sanıp, onunla özel olarak ilgilenmektedir.

Görüldüğü gibi herkes hayatına devam etmiş, sevdiği adamın başkasıyla mutlu olduğunu görmektense ölmeyi tercih eden Bihter'e olmuştur olan. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder